Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

adet olmak

  • 1 полагаться

    I
    1) usulden olmak, adet olmak

    в э́тих слу́чаях полага́ется встава́ть — bu gibi hallerde ayağa kalkmak usuldendir

    здесь кури́ть не полага́ется — burada sigara içilmez

    так полага́ется (таков порядок) — usul / nizam böyledir

    так поступа́ть не полага́ется — böyle davranılamaz

    ско́лько с меня́ полага́ется? — ne kadar vereceğim?

    то, что ему́ полага́ется, он уже́ получи́л — alacağını almış bulunuyor

    II несов.; сов. - положи́ться
    güvenmek, itimat etmek

    на него́ тру́дно положи́ться — ona güvenmek zor

    Русско-турецкий словарь > полагаться

  • 2 повестись

    сов.

    так и́здавна повело́сь — bu eskiden beri adettir

    2) разг. düşüp kalkmaya başlamak, dost olmak

    с кем поведёшься, от того́ и наберёшься — itle yatan bitle / pireyle kalkar, üzüm üzüme baka baka kararır

    Русско-турецкий словарь > повестись

  • 3 вестись

    yapılmak,
    âdet olmak
    * * *

    веду́тся перегово́ры — görüşmeler yapılıyor

    2) безл.

    так и́сстари ведётся — bu ezelden beri

    Русско-турецкий словарь > вестись

  • 4 водиться

    bulunmak,
    olmak
    * * *
    1) olmak, bulunmak; yaşamak ( обитать)

    в э́тих места́х / края́х во́дится разнообра́зная дичь — buralarda çeşitli av kuşları bulunur

    э́та ры́ба во́дится в холо́дных во́дах — bu balık soğuk sularda yaşar, bu soğuk su balığıdır

    за ним э́того не води́лось — böyle halleri yoktu

    так во́дится — âdet böyle

    2) разг.

    я с таки́ми не вожу́сь — böyleleriyle alış-verişim yok

    ••

    как во́дится — âdet olduğu üzere; her zamanki gibi

    Русско-турецкий словарь > водиться

  • 5 существовать

    1) var olmak; (ayakta) durmak

    э́та кре́пость существу́ет и поны́не — bu kale halâ duruyor

    э́того обы́чая уже́ давно́ не существу́ет — bu adet çoktan kalkmıştır

    существу́ют лю́ди, кото́рые... —...an insanlar var

    существу́ет мне́ние, что... —...dığı yolunda bir düşünce / kanı vardır

    пока́ существу́ет нера́венство... — eşitsizlik var oldukça...

    он бу́дет существова́ть ве́чно — sonsuza dek varlığını sürdürecek

    2) yaşamak; geçinmek

    на что он существу́ет? — neyle geçiniyor?

    челове́к не мо́жет существова́ть без воды́ — insan susuz yaşayamaz / edemez

    Русско-турецкий словарь > существовать

См. также в других словарях:

  • âdet olmak — 1) öteden beri yapılır olmak Paranın üstüne oturmak da biraz tatsız bir âdet olmuştu. B. Felek 2) bir şey gelenek durumuna gelmiş olmak Macarlardan her söz geçişte, kardeş millet diye bahsetmek, bizde âdet bile olmuştur. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • âdet — is., top. b., Ar. ˁādet 1) Görenek Bayram tebriki bir güzel âdettir. B. Felek 2) Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre 3) Belirli yaşlar arasında kadınların ayda bir döl yatağından kan gelmesi durumu, aybaşı Atasözü, Deyim ve Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • âdet görmek — kadın aybaşı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • GARABET — Yabancılık. Gariblik. * Tuhaflık. * Âcizlik, beceriksizlik. * Gizli olmak. Hilaf ı âdet olmak. * Iraklık. * Edb: Ne demek olduğu herkesçe anlaşılmayacak kelime ve tabirlerin söz arasında kullanılması …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • gündelmek — adet, amuhte olmak, razilaşmak, ülfet peyda etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Türkische Sprache — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Bulgarien, Griechenland, Mazedonien, Rumänien, Kosovo, außerdem unter türkischen Migranten in Westeuropa, Nordamerika und Australien Sprecher Geschätzte 6 …   Deutsch Wikipedia

  • baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Türkei-Türkisch — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Balkan, Aserbaidschan, Iran, Irak, außerdem unter türkischen Migranten in den EU Staaten, in Nordamerika sowie Australien Sprecher 80 Millionen …   Deutsch Wikipedia

  • Türkeitürkisch — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Balkan, Aserbaidschan, Iran, Irak, außerdem unter türkischen Migranten in den EU Staaten, in Nordamerika sowie Australien Sprecher 80 Millionen …   Deutsch Wikipedia

  • kalkmak — nsz, ar 1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız. 2) den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. H. Z. Uşaklıgil 3) den Uyanarak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir çift — sf. 1) İki adet Bakın çantasında acep nesi var / Bir çift kundurayla bir de fesi var. Halk türküsü 2) Biraz, bir iki Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bir çift lakırtı etmek bir çift sözü olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»